Parafili: Cinsel Sapkınlık
G. Akbaş
[PDF]
[HTML]
İçimdeki Müzik
L. Korkmaz
[PDF]
[HTML]
Edebiyat Çalışmaları ve Psikoloji
N. Korkut Naykı
[PDF]
[HTML]
Arada Kalmış İmgeler:
Ölüm, Fotoğraf ve Ölü-Doğan
Fotoğrafçılığı
P. Aytemiz
[PDF]
[HTML]
Madde Yanlılığı: Test Maddeleri
Yanıtlayıcılara Performanslarını
Göstermeleri için Eşit Şans
Sağlıyor Mu?
H. E. Suna
[PDF]
[HTML]
Kişilerarası Tarz, Kendilik Algısı,
Öfke ve Depresyon
N. Hisli Şahin
[PDF]
[HTML]
Öteki Birey: Şizofreni
Öteki Kafe: Mavi At
M. M. Yüksel
[PDF]
[HTML]
Cinsel suçlar toplumun gündemini oluşturan, oldukça yankı
uyandıran olaylardır. Televizyon ve gazetelerde bu tür olaylarla
sıklıkla karşılaşıyoruz. Küçük çocukları kaçıranlar, reşit
olmayan kız çocuklarıyla beraber olan erkekler, benzer bir
şekilde reşit olmayan erkek çocuklarıyla beraber olan kadınlar,
plajlardaki röntgenciler, otobüslerdeki fortçular..
Bu
tür olaylar çoğunlukla toplum vicdanını rahatsız eden
olaylardır. Toplum, sözü geçen cinsel aktivitelerde bulunan
bireylerin cezalandırılmasını istiyor. Cezalandırmanın yanı
sıra, daha önemli olan konu ise hem toplum vicdanını hem de suçu
işleyen kişiyi rahatlatmak amacıyla cinsel suçları işleyen
kişilerin iyileştirilmesi ve onları bu tür davranışları tekrar
işlemekten alıkoymaktır.
Bu bireylerin iyileştirilmesinde
ilk adım, bireyi tanımak ve ne tür cinsel sapkınlığı olduğunu
anlamaktır. Bu bağlamda bu yazıda psikologların yoğun
çalışmalarıyla belirlenmiş “parafi lilier-sapkın cinsel
davranışlar” tanımlanacak ve çeşitlerine değinilecektir.
Parafili Nedir?
Parafili cinsel
uyarılmanın ve hazzın alışılmamış cinsel davranışlarda
bulunulmasıyla edinilen sapkın bir davranıştır. Bir parafili
belirli bir nesneyi (örn., çocuklar, hayvanlar ya da iç
çamaşırları) veya belirli bir davranışı (örn., kendini teşhir
etme, acı çektirme) içerebilir. Parafilik bireyler için,
parafilik uyaranın varlığı ya da hayali cinsel uyarılma için
yeterli olabilir. Parafilik davranış ve bu davranışın altında
yatan hiperseksüalite, cinsel dürtü ve saldırganlık bir cinsel
dürtü bozukluğunu temsil ediyor olabilir (Kafka, 1995).
Parafilinin Teşhisi için Kriterler
Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı’na (DSM) (2000) göre
parafilinin teşhisi için:
1. İnsan dışındaki nesneleri,
2.
Bireyin kendisinin ya da partnerinin acı çekmesini veya
aşağılanmasını
3. Çocukları ya da diğer rızası olmayan
bireyleri içeren, tekrarlayan, yoğun cinsel uyarılmalı
fanteziler, cinsel dürtüler ya da davranışların olması gerekir.
Teşhisin tam olarak konulabilmesi için, bu özellikler en az 6 ay
boyunca sürmelidir. Ayrıca, kişinin sosyal, mesleki ve diğer
önemli alanlarında büyük sıkıntıya ve işlev bozukluğuna neden
olmalıdır. Bazı parafilik bireyler için, sapkın davranışlar
onların hayatındaki temel cinsel aktiviteyi oluşturabilir. Bu
bireyler her ne kadar farklı cinsel davranışlarının onları
rahatsız etmediğini iddia etseler de, cinsel ilişkilerinde
sıklıkla bozukluklar görülür. Hatta bazıları, kendilerini
uyaracak uyaranlara yakın olmak amacıyla mesleklerini ve
hobilerini cinsel tercihlerine göre seçebilir. Örneğin bir ayak
fetişisti kadın ayakkabıları satmayı seçebilir.
Bu
bireylerde cinsel işlev bozukluklarına ek olarak, kişilik
bozuklukları özellikleri de görülebilmektedir. Parafilide
depresyon belirtileri görülebilir ve parafilik davranışların
yaşanılan yoğun stres nedeniyle artabileceğinin bir işareti
olarak depresyon belirtileri parafi lik davranışın sıklığını ve
yoğunluğunu artırabilir.
Bir kültürde normal olarak kabul
edilen bir davranış diğerinde tuhaf karşılanabileceğinden,
parafilinin tanısı kültürden kültüre değişir. Mazoşizm dışında
kadınlara neredeyse hiç parafili tanısı koyulmamıştır ve hatta
mazoşist tanısı alan erkeklerin sayısı kadınların 20 katıdır.
Parafili çocukluk veya ergenlikte başlayabilir ve yıllarca
sürebilir. Ancak şu unutulmamalıdır; bazı davranışlar,
fanteziler ya da nesneler sadece zarar verdiğinde veya strese
neden olması durumunda parafi lik olarak kabul edilir. Genel bir
tıbbi duruma bağlı kişilik değişimine neden olan şizofreni veya
madde kullanımı gibi muhakeme yeteneğini engelleyen bazı
koşullar parafi lik davranışa neden olabilir. Bu koşullar
parafiliden ayrı tutulmalıdır.
DSM (2000), parafiliyi
sekiz farklı şekilde sınıflandırır. Bu sekiz çeşit parafili
arasında eğer kişi stres hissediyorsa ya da kişiler arası
iletişimde güçlüklere neden olacak dürtüler veya cinsel
fantezileri varsa pedofili, röntgencilik, teşhircilik veya
fortçuluk tanılarından biri koyulur. Eğer kişi partnerinin
rızası olmadan ona yönelik dürtüsel davranışlarda bulunursa veya
strese ya da kişiler arası iletişimde
güçlüklere neden olacak
dürtüler sergilerse sadizm tanısı konur. Diğer parafililerin
tanısı ise eğer cinsel dürtüler, davranışlar ya da fanteziler,
sosyal ve mesleki işlevsellikte belirgin bir sıkıntıya ya da
bozulmaya neden oluyorsa konulur. Kliniklerinde en sık görülen
parafi li türleri pedofili, röntgencilik ve teşhirciliktir.
Cinsel sadizm ve mazoşizm daha az sıklıkla görülür.
Parafilinin Çeşitleri
1.
Fetişizm (Nesne Tutkusu)
Bu parafi li türü insan olmayan
nesnelere yönelik tekrarlayan yoğun cinsel dürtüleri, cinsel
olarak uyarıcı fantezileri ya da davranışları içerir. Hemen
hemen her şey fetiş olabilir. Yaygın görülen fetiş nesneleri
ayakkabı ve iç çamaşırıdır. Fetişist olan bazı insanlar, o
nesneyi çalarak, mastürbasyon
yaparak ya da hatta sadece
nesneyi görmekle tahrik olabilirler. Cinsel ilişki esnasında
kişi partnerinden o nesneyi giymesini isteyebilir (Raphling,
1989). Comer’e (1998) göre fetişistlerin çoğu erkektir ve dörtte
biri homoseksüellerden oluşur ve fetişizm ergenlikte başlar.
Fetişizm, genellikle cinsel uyarılma için gereklidir ve fetişin
yokluğu erkeklerde ereksiyon güçlüklerine neden olabilir.
Bir fetişizm vakası:
32 yaşındaki bekar bir
erkek “kadın külotlarının” çok çekici olduğunu belirtiyor. İlk
cinsel heyecanını
7 yaşında pornografik bir dergide külot
giymiş çıplak bir kadın fotoğrafl arıyla uyarılmasıyla yaşamış.
Sonra, ilk ejakülasyonu 13 yaşındayken külot giymiş kadınların
fantezileriyle oluşmuş. Arkadaşlarının, kız kardeşinin ve
tanıdığı diğer kadınların külotlarını çalıyor ve mastürbasyon
yaparken kullanmak üzere özel bir yerde saklıyor (Comer, 1998).
2. Transvestik Fetişizm (Karşı Cinsin Eşyalarına Karşı
Fetişizm)
Bu sapkın davranış, cinsel uyarılma sağlamak
için kadın giysileri giyme ihtiyacı veya arzusu hisseden
heteroseksüel erkeklerde görülür. Hastaların çoğu evlidir. Bu
sapkın davranış genellikle ergenlik başlangıcında ortaya çıkar.
Bu erkeklerden bazıları sadece tek bir kadın giysisini seçer
(örn., kendi iç çamaşırının içine kadın külotu giyme)
bazılarıysa tamamen bir kadın gibi giyinip makyaj yapabilir.
Wise ve arkadaşlarının (1991) transvestik fetişizm kişilik
özellikleri hakkında yaptıkları araştırma bu kişilerin epeyce
saldırgan ve yakınlık gösteremeyecek kadar benmerkezci olduğunu
göstermiştir. Çoğu yüksek düzeylerde aile içi geçimsizlik
bildirmiştir (akt. Comer, 1998).
3. Cinsel Mazoşizm
Cinsel mazoşizmli bireyler, aşağılanmaktan, dövülmekten,
bağlanmaktan veya herhangi bir şekilde acı çektirilmekten yoğun
olarak haz duymaktadır (DSM 2000). Tekrarlayan, şiddetli uyarıcı
cinsel fanteziler ve cinsel dürtüler kişiyi yönlendirir.
Mazoşist bireyler, kendi rızaları olmadan cinsel birlikteliğe
zorlanma fantezileri kurarlar. Zaman zaman birçok normal insan
bu tür fanteziler kurabilir. Ancak sadece fantezileri hakkında
yoğun sıkıntı yaşayanlar ve normal cinsel işlevleri bozulmuş
olan bireylere mazoşizm teşhisi konur. Mazoşist eylemleri ya
hastalar kendi kendilerini bağlayarak, vücutlarına delici
aletler batırarak hatta kendilerini keserek yaparlar ya da
partnerlerine yaptırırlar. Partnerlerinden kendilerini tehdit
etmelerini, el, kol, bacak ve gözlerini bağlamalarını,
dövmelerini, kırbaçlamalarını, vurmalarını, aşağılamalarını ve
hatta elektrik vermelerini isteyebilirler (Reik, 1989).
Amerikan Psikiyatri Birliği’ne göre (2000), mazoşist
fantezilerin çoğu çocuklukta başlayıp yıllarca sürmektedir.
Stresin mazoşizmi tetikleyebileceği bilinmektedir (akt. Comer,
1998). Acı ve cinsel hazzın aynı andan deneyimlenmesi mazoşist
dürtü ve eylemlerin nedeni olabilir (Comer, 1998).
4.
Cinsel Sadizm
DSM’ye göre cinsel sadizm mağdura
psikolojik ya da fiziksel acı (aşağılanma dahil) vermenin kişiye
cinsel heyecan verdiği hayali ya da gerçek, tekrarlayan,
şiddetli olarak uyarıcı cinsel fantezi, dürtü ve davranışları
içerir (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2000). Sadist kişiler
genellikle sadist hareket tarafından dehşete düşen bir cinsel
kurban üzerinde tam kontrole sahip olduklarını düşünürler. Bazı
sadistler, sadist eylemlerini rızası olan partnerleri üzerinde
yaparken bazıları partnerlerinin rızası olmadan yapabilir,
örneğin bazı tecavüzcüler cinsel sadizm gösterir. Tüm sadist
eylemlerde cinsel zevk için anahtar nokta kurbanın acı
çekmesidir (Comer, 1998).
Davranışçı yaklaşıma göre,
isteyerek ya da farkında olmadan, bir hayvana ya da insana acı
çektirirken cinsel uyarılma yaşanabilir. Acı verme ve cinsel
uyarılmanın eşleştirilmesi cinsel sadizmi başlatabilir. Farklı
bir yaklaşımsa, cinsel yetersizlik ya da güvensizlik hislerinin
insanları diğerlerine
acı çektirip onlara karşı güç ve
üstünlük hissine ulaşmalarına neden olacağını ve böylece cinsel
uyarılma artacağını iddia eder (Langevin ve ark., 1988, akt.
Comer, 1998).
Dietz ve arkadaşlarına göre (1990), cinsel
sadizm fantezileri, mazoşizm gibi çocuklukta başlar, erken
yetişkinlik döneminde kronik bir hale gelir (akt. Comer, 1998).
DSM’ye göre, sadizm eğer Antisosyal Kişilik Bozukluğu ile
birleşirse, sadist bireyler kurbanlarını öldürebilir (2000).
Sadomazoşizm uygulaması ise önceden belirlenmiş kırbaçlama
(genellikle kalçalara), kölelik, ürofi li- idrardan ya
da
işemekten seks arzusu duyma; koprofili - dışkıdan seks arzusu
duyma ve mysophilia - pislik ile seks arzusu duyma ve penis ve
meme işkencesi gibi çeşitli cinsel senaryoların cinsel sadist ve
cinsel mazoşistler tarafından uygulanmasını içerir (Arndt,
1991).
5. Teşhircilik
Teşhircilik DSM’de bir
kişinin herhangi bir yabancıya cinsel organlarını göstermesi
olarak tanımlanmaktadır. Teşhircilikte hedef kişi genellikle
karşı cinsin bir üyesidir. Teşhircilik genellikle 18 yaşından
önce ortaya çıkar ve 40 yaşından sonra şiddeti azalır.
Hastaların çoğu erkektir ancak
bildirilen vakaların
birkaçında kadın teşhirciler vardır (2000).
Bazı
çalışmalar teşhircililerin dini bir şekilde yetiştirilmiş olma
olasılığını ortaya koymuştur. Ayrıca erkek ve kadın hastaların
farklı özelliklerinin olduğu ileri sürülmektedir. Kadın
teşhirciler cinsel organlarını hiçbir zevk almadan sadece para
kazanmak için teşhir ederken erkek katılımcılar teşhircilik
yaparken zevk alırlar.
Literatüre göre erkek teşhirciler
kişiler arası ilişkilerinde bozukluklar yaşayan ve öfkeli ve
düşmanca duyguları olan ürkek ve iddiasız erkekler olma
eğilimindedir. Ayrıca, teşhirci erkeklerin kendi erkeklikleri
ile ilgili şüpheleri olup bazılarının annelerine aşırı
bağımlılığı olduğu da görülmüştür (Blair ve Lanyon, 1981).
Bir teşhircilik vakası:
“Fernando bir
teşhirciydi. Yaklaşık iki ay önce kontrol edilemez bir dürtü
hissetti ve o da hedefi ne ulaşmak için sokaklarda dolaştı ve
otobüse bindi. Favori hedefl eri yaşlı kadınlar veya liseli
kızlardı. Yöntemi, yolda veya otobüste hedefi nin gözlerinin
önünde onları şok etmek amacıyla işemek ya da mastürbasyon
yapmaktı (Raulin, 2003).
6. Röntgencilik
Röntgencilik, çıplak olan, soyunan ya da cinsel birliktelikte
bulunan kişileri gözetlemekten kaynaklanan tekrarlayan, şiddetli
olarak uyarıcı cinsel fantezi, dürtü ve davranışları içerir. Bu
insanların amacı cinsel ilişkiye girmek değil sadece
gözlemlemektir. Röntgencilik esnasında ya da daha sonra
gördüklerini düşünürken mastürbasyon yapabilirler. Yakalanma
riski de röntgencilere heyecan katarak röntgencilik eylemini
tetikler. Röntgencilik, genellikle 15 yaşından önce başlar ve
kronik olma eğilimindedir (DSM, 2000).
Langevin ve
arkadaşlarının yapmış olduğu bir araştırmaya göre (1985) diğer
cinsel suçlulara göre röntgencilerin ailenin en küçük çocuğu
olma ve daha az sayıda kız kardeşlerinin olma ihtimalinin yüksek
olduğu bulunmuştur. Röntgencilerin genellikle her iki ebeveynle
de iyi bir ilişkileri yoktur ve ebeveynlerin de iyi bir
evlilikleri yoktur. Cinsel ve sosyal olarak daha az
gelişmişlerdir. Diğerlerine göre ilk cinsel deneyimlerini daha
geç yaşarlar ve evlenme ihtimalleri çok azdır. Röntgenciler
cinsel olarak deneyimleri arttıkça, daha fazla röntgencilik
yaparlar (akt. Comer, 1998). Diğer cinsel bozukluklara eşlik
edebilir. DSM’ye göre, genellikle 15 yaşından önce başlar ve
kronik olma eğilimindedir (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2000).
Bir röntgencilik vakası:
Çıplak bir kız
arkadaşa bakmak onu sinsice izlemek kadar heyecanlı olamaz.
Önemli olan çıplak bir vücut görmek değil, görmemeniz gereken
bir şeyi gizliden gizliye izlemek. Yakalanma riski bu işi daha
da heyecanlı hale getiriyor. Yakalanmak istemiyorum ama
birilerini gizlice izlediğim zaman kendimi tehlikeye atıyorum
(Comer, 1998).
7. Frottörizm (Fortçuluk)
Frottörizm DSM’de “rızası olmayan bir kişiye dokunma ve
sürtünmeyi içeren fanteziler, cinsel dürtüler ve davranışlar”
olarak tanımlanmıştır. Cinsel organlarını mağdurun kalçalarına
sürtme ya da mağdurun memelerini veya cinsel organını elle
okşama genellikle tren gibi kalabalık ortamlarda oluşur ve kişi
mağdurla özel ve samimi bir ilişki içersinde olduğunun hayalini
kurar. Ancak, kişi genellikle mağdura dokunduktan sonra
yakalanmamak için kaçmaya çalışır. Frotterizm çoğunlukla
ergenlikte ya da daha öncesinde başlar ve genellikle
başkalarının frotterizm yaptığını gözlemleyerek model alma
yoluyla gelişir. 25 yaşından sonra frotterizm isteği azalmaya
başlar (2000).
8. Pedofili (Sübyancılık)
Pedofi öncelikli olarak ve özellikle ergenlik öncesi çocukları
ya da ergenliğe yeni girmiş çocukları cinsel olarak çekici
bulmaktır (DSM, 2000). Pedofililer, cinsel doyuma çocukları
izleme, onlara dokunma ya da basit veya karmaşık cinsel eylemler
yapma yoluyla ulaşır. Pedofili vakası için pedofi lik birey en
az 16 yaşında olmalı ya da çocuktan en az 5 yaş büyük olmalıdır.
Mağdurlar çoğunlukla 13 yaş altı çocuklardır ve mağdurların üçte
biri kız çocuklarından oluşur. Pedofilik bireylerin çoğu,
yetişkinlerle yaşadığı cinsel deneyimlerden haz duymaz; cinsel
doyum için sadece çocukları tercih eder. Sapkın cinsel
davranışlarını sadece kendi öz çocukları, üvey çocukları ya da
akrabalarıyla deneyimleyebilirler.
Pedofilik yetişkin
eğer cinsel sadizm belirtilerini göstermiyorsa, çocuğun
ihtiyaçlarına karşı duyarlı olabilir. Pedofili, ergenlikte
ortaya çıkar ve pedofilik eylem sıklığı strese bağlı olarak
değişebilir. Pedofilik bireylerin çoğu çocukken cinsel olarak
istismar edilmiştir. Bu bireylerin çeşitli cinsel işlev
bozuklukları ve az gelişmiş sosyal beceriler gibi başka
sıkıntıları olabilir. Dolayısıyla, hayatlarında
kontrol
hissini yaşayabilecekleri başka alanlar ararlar (Howitt, 1995).
Görüldüğü gibi parafili çok çeşitli davranışları içerir.
Cinsel suçlu olarak nitelendirilen bireyleri öncelikli olarak
tanımak, cinsel sapkınlığını belirlemek ve sonrasında
iyileşmesini sağlamak gerekmektedir. 1190’ların ortasında,
Avrupa’daki bazı ülkeler teşhircilik, pedofili ve çeşitli
sosyal suçların tedavisi için hadım etmeyi kullanılmıştır. Ancak
şimdi, parafilik bireylerin iyileştirilmesinde çeşitli
psikolojik terapiler uygulanmakta ve olumlu sonuçlar
alınmaktadır (Comer, 1998).
Kaynaklar
Amerikan
Psikiyatri Birliği, (2000). Tanı ölçütleri başvuru el kitabı
(4. baskı). Washington, DC: Author.
Arndt, W. B. (1991).
Gender disorders and the paraphilias. Madison:
International University Press.
Blair, C. ve Lanyon, R.
(1981). Exhibitionism: Etiology and treatment. Psychology
Bulletin, 89, 439-463.
Comer, R. J. (1992). Abnormal
psychology. New York; Freeman.
Howitt, D. (1998).
Pedophiles and sexual offences against children.
Chichester: Wiley.
Kafka, M. P. (1995). Current concepts in
the drug treatment of paraphilias and paraphilia-related
disorders. Practical Theurepetics, 3, 9-21.
Raulin,
M. L. (2003). Abnormal psychology. Boston, MA: Allyn &
Bacon.
Raphling, D. L. (1989). Fetishism in woman.
Journal of American Psychoanalytic Association, 37(2),
465-491.
Reik, T. (1989). The characteristics of masochism.
American Imago, 46, 161-195.
Bu yazı PiVOLKA'nın basılı sürümüyle aynıdır. Kaynak
göstermek için:
Akbaş, G. (2012). Parafili: Cinsel
sapkınlık. PiVOLKA, 22(7), 2-4.